Kobanê kuşatmasını kuşatmayla yarmak!
Necati ABAY
24 Temmuz 2014
Bundan
tam 2 yıl önce, takvim yaprakları 19 Temmuz’u gösterdiğinde Kobanê’de demokratik
halk devriminin ilk kıvılcımı çakılmıştı. Kobanê kıvılcımı dalga dalga
yayılarak tüm Rojava’yı sarıp sarmaladı. 19 Temmuz 2012'de başlayan Rojava
devrimi artık Kürdistan coğrafyasının ötesinde Ortadoğu için bir kardeşlik
köprüsüydü.
2 yıldır
devam eden ambargolara, kuşatmalara karşı YPG, YPJ öncülüğünde Rojava halkları devrimlerine sahip çıkarak, dişe
diş direnerek Ortadoğu’da eşit ve bir arada yaşama modelinin ne olduğunu tüm
dünyaya gösterdiler.
Kürdüyle,
Arabıyla Rojava halklarının görkemli mücadelesiyle yaşam bulan Rojava devrimi,
ezilen dünya halklarına, işçi sınıfı ve emekçilerine, ilerici, devrimci ve sosyalist
güçlere ilham kaynağı, umut ışığı oldu.
Rojava
devriminin 2. Kuruluş yıldönümünün hazırlıklarının yapıldığı bir süreçte, karanlığın
zebanisi
IŞİD çeteleri, devrimin ilk kıvılcımının çakıldığı Rojava’nın Kobanê kantonuna yönelik kuşatma saldırısını
başlattı.
Çok açık ki, Kürt halkı öncülüğünde gelişen devrim
boğulmak, halkların kardeşlik köprüsü dinamitlenmek isteniyor. Rojava’ya
yönelik 2 yıldır devam eden ambargo ve saldırılar, daha kapsamlı kuşatmaya
dönüştü.
Kuşatma saldırısı halen artan oranda sürüyor.
Coğrafi
konumu bakımından Kobanê düşerse, bu Rojava için çok ciddi bir tehlikedir.
Rojava devriminin
2. Kuruluş yıldönümü kutlamaları, kuşatmayı yarma ve direnişi büyütme göreviyle
iç içe geçmiş durumda.
Bu
gerçeklik, Rojava devriminin dostlarına, yoldaşlarına, yoldaş halklara,
boğulmak istenen Rojava devrimi karşısında tarihsel bir sorumluluk ve görev
yüklüyor. Ne yazık ki halen bu görev ve sorumluluğun gerekleri tam olarak
yerine getirilemiyor. Avrupa’da da destek ve dayanışmanın, olması gerekenin çok
altında olduğu ortada.
Rojava
devrimi bir turnusoldur. Devrimin yoldaşı olmanın gereklerinin ne ölçüde yerine
getirildiğinin ayırt edici özelliği, maddi ve manevi desteğin düzeyidir. Rojava'yı
sahiplenme eşiği aşıldığı ölçüde maddi ve manevi destek çoğalır. Bu bakımdan devrimi
destekleyen güçler, edilgen duruşlarını acilen bir kez daha gözden geçirme, seferber
olma göreviyle yüz yüzedir. Açık ki, ilerici, devrimci güçler Rojava'yı
sahiplenme eşiğini geçemezse, ilerici, devrimci değerleri de aşınmaya
mahkumdur.
Bu
vesileyle özellikle belirtmek gerekir ki, Rojava ve Filistin halkları,
emperyalist güçlerin gazabına uğrayan mazlum halklardır. Aynı zaman diliminde
Rojava devrimi ve Filistin devrimi IŞİD çeteleri ve Siyonist İsrail devleti
tarafından kuşatma altında tutuluyor. Ama ne yazık ki, Gazze direnişini
destekleyenler, aynı düzeyde Kobanê direnişini desteklemiyorlar. İki direniş
merkezinin ortak paydaları görülemiyor. Açık ki bu tam bir öngörüsüzlük ve tutarsızlıktır.
Avrupa’daki ilerici, devrimci göçmen örgütleri bakımından da hem Kobanê hem de Gazze için ilgi zayıflığı sürüyor.
Bu
dostlarımıza, Rojava’nın emperyalist, gerici güçlerin kâbusu olduğunu, AB
emperyalistlerinin IŞİD ve İsrail devletini sınıfsal tutumları gereği açıktan
veya gizli destek sunduklarını, sunmaya devam ettiklerini, emperyalistlerin
Rojava devriminin boğulması için çırpındıklarını anımsatmak isteriz. Bu olgu
bile tek başına Kobanê direnişini sahiplenmenin, Rojava’ya desteklemenin verisi
olmalıdır.
Rojava devrimimizin düşmanları, dünyanın dört bir
yanından gelip IŞID’e katılıyor. IŞİD’e destek sunuyor. Kobanê kuşatmasını
güçlendiriyor. Bu olgu, devrimin destek güçlerini Rojava’ya maddi ve manevi
desteğini artırma görevini dayatıyor.
Ve ancak bu yolla Kobanê kuşatması, kuşatan güçleri
kuşatarak yarılabilinir. Kuşatmayı kuşatmayla yarma taktiği, dişe diş direnen
Rojava halkları için seferberlik olunduğu ölçüde, yerlisi ve göçmeniyle Avrupa
halklarının da enternasyonal halk dayanışmasının gereklerini yerine getirdiği
ölçüde yaşam bulur.
Kuşatmayı
kuşatmayla yarmak için devrimin dostları, yoldaşları tarihsel görev ve sorumlulukla
yüz yüze!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder